8 Haziran 2015 Pazartesi

un ufak itiraf

Hiçbir şeyi zamanında sevemedim ben
Hiçbir şeyi
Millet dedim çok seviyorsa kötüdür
Başı kalabalık dedim hiç gelemem sıkıya
Hep sonradan aklım başıma geldi
Sonradan sevdim
Öyle bir sevdim ki sanırsın herkesi sevdirecek
Bir gün bir şey gördüm
Of dedim böyle of
Ya hiç kimse sevmesin ya da en çok ben seveyim
Sakınmadım gözümden dedim gözüm bak bakabildiğine
İçime attım en çoğunu da bizde zaten ailedendir sevdiğini gösterememek
Gösteremedim gerçeğini
Şaşırdım bir müddet sonra
Kafam karıştı unla ufakla
Kaldıramadım kalabalığı en çok da aklım kaldırmadı
Aklımın baskısından kalbimi unuttum
Benden ancak yalnız olur beraber olmaz
Yürürüm buradan sonuma doğru
Yavaş yavaş
Öyle yavaş ki her adımımı sayarım bir yandan
-Bindokuzyüzseksenyedi-
Sığınmaya çalıştım tanrıya
Ben ara ara tanrı derim kızmasın bana o da hep kendi acizliğimden
Onu da beceremedim
Yalnızlığa o kadar kaptırmışım ki kendime ona bile sığınamadım
Hep kayboldum içimde
Kendimi ararken kayboldum
Başka kendini arayan var mıdır diye düşündüm arada yalan değil
İnsan dedim kendini aramalı
Kendimi aramaktan onu da fark edemedim belki de
Yoruldum çok yoruldum
Kafamın içindeki kalabalıktan yoruldum
Türlü seslerin beni boğmasından
Her birine ayrı cevap bulmak zorunda olmaktan
Yalnızlığımı bile yaşayamamaktan yoruldum
En sonunda kitapları mezarlık ettim kendime
Her biri ayrı mezar her biri ayrı hikaye
Taşları cafcaflı kimisinin
Kimisinin basitçe ama derin
Dibe doğru yerin altına gitgide derinleşen
Yaşayıp yaşayıp gömüyorum kendimi
Hepsine ayrı tören ayrı ayin
Kaç defa öldürdüm kendimi hem de onlarca defa
O kadar fazla öldüm ki

Asıl öldüğüm gün anlayabilir miyim bunu şüpheli

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder