Kaybolmak
varken aslında
Zamanın
dipsiz kuyularında
Ve ben yine
çıkarım
Saatin her
gece yarısında vurması gibi
Tam
uyuyacakken gözlerin yarı kapalı
Ve o şarkıda
pencereler açılır
Perdeleri
kaldıran hafif rüzgârlarla yine ben
Yine
kaybolmaya yüz tutmuşken bilinmeyen çağlarda
Olduğum yere
çakılırım
Yaprakların
içerisindeki damarlar gibi tek tek işlenilen bir oya var bir yerlerde
Ve yapraklar
düşer bazen
Ayrılmanın
verdiği ucu bucağı olmayan acısıyla
O an
bulutların gökyüzündeki koşuşturmaları gibi yürüyüşün gelir aklıma
Hep aceleci
Hep telaşlı
Fakat o
koşuşuna zaten ben…
Ya da
yürüyüşüne…
Yazdım tüm
şiirlerimi sözlerimi
Aslında beni
bu havalar değil
Bu şarkılar
mahvetti
Derdi bir şair
Öylesine…"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder