"Mesela ne güzel bir kelimedir değil mi? Olmaz ya Ya olursa? Mesela…" Bu sayfa da bana ait mesela. Mahlas: İnuk.
18 Ocak 2015 Pazar
istifa
"Az önce yapmış olduğu istifa konuşması hayatında bir ilk olduğundan farklı hislere kapıldı. 'Ne kolaydı bir şeyleri bırakmak. Bir kağıda yaz bir şeyler. Bir iki de söz et tumturaklı. Olsun bitsin. Değişik bu hayat. Hem de fazlasıyla. Her şeyden böyle kolayca sıyrılsak ya. Mesela sevmediğim bir alışkanlıktan. 'Saygıdeğer sigara. Uzun süredir sürdürmüş olduğumuz birlikteliğe sağlık sebepleri dolayısı ile son vermek durumundayım. Gereğinin yapılmasını önce kendime sonra da sana arz ederim. Bir daha öyle olup olmadık yerlerde canımı çektirmezsen bu süreç ikimiz için de daha az yıpratıcı olur. Saygılarımla...' Ne komikmiş ya?! Ya da şöyle olsa mesela. Farz-ı mahal. "Saygıdeğer beyefendi ya da hanımefendi. Sizi ilk gördüğümden beri beynimde ve kalbimde oluşturmuş olduğunuz ağırlık sebebiyle görmüş olduğum tedavi ve varılan kanı sonucu şudur ki artık sizi düşünmemek zorundayım. Gereğinin yapılmasını sadece size arz ediyorum çünkü sizinle karşılaşmamam lazım ki sizi unutmayı deneyebileyim. Sevgimle..." Olur muydu böyle şeyler? İşimiz ne kadar kolay olurdu olsa. Ahh yine karşıma çıktınız bulutlar! Ben size ne yazarsam yazayım ne desem diyeyim ne siz beni bırakacaksınız ne de ben sizden vazgeçebileceğim.' Derken gün bitmiş farkında değildi. Neyi tam fark edebildi ki?!"
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder